Plaj Sporu Türkiye’yi Bulur Mu?
- İstanbul Yenibosna’da plaj sporlarına yönelik tesis kuruluyor.
- “Belli başlı sponsorlar da olmasaydı ülkede bu tarz sporlar tamamen bitebilirdi”
Alanya’da sıcak, güneşli, güzel bir yaz günü düşünün. Elinizde topunuz ile arkadaşlarınızla futbol maçı yapmak için çıkıyorsunuz. İlk gideceğiniz yer belki bir halı saha olacaktır. Ancak halı sahaya giderek yaz mevsiminin tatlı sıcağını ve Alanya’nın güzel tatil hareketliliğini kaçırabilirsiniz. Belki de varlığından daha önce hiç haberdar olmadığınız bir sporu denemeye hazırsınızdır?
Plaj futbolu Türkiye’de popüler olmayan bir spor. Daha doğrusu, her ne kadar kendisi de bir branş olsa da, Türkiye’deki neredeyse diğer tüm alanlar gibi futbolun gölgesinde kalmış olan bir spor. Ancak ülkemizde bu sporun icra edilmesini, popülerleşmesini ve yeni yetişen sporcuların da bu alanın tercih etmesini sağlayarak sporu renklendirmek için çalışan insanlar da yok değil. Selman Alıcıoğlugil de bu insanlardan biri.
Alıcıoğlugil, plaj futbolu ile 2007’de Rusya milli plaj futbolu takımının menajerleri olarak çalışmaya başlayarak tanışmış. Üç yıl boyunca bu takımla çalıştıktan sonra Alanya’da bir takım oluşturmaya karar vermiş ve takımı yine zaten Alanya’da yapılagelen plaj futbolu finallerine katılarak Türkiye şampiyonu olmuş. Bu şampiyonluğun ardından FIFA tarafından Şampiyonlar Ligi’ne çağırılan takım, Alanya’dan çıkan sıradan bir takım ismi ile girmektense, Alıcıoğlugil’in daha önceden ilk futbol okulunu açmak vesilesiyle tanıştığı ve çalıştığı Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün adıyla yola devam etmeye karar vermiş ve kulübün başkanı Fikret Orman tarafından da kabul almış. Alıcıoğlugil böylece Beşiktaş’a plaj futbolu takımını kuran ilk kişi, Beşiktaş da üç büyükler arasında plaj futbolu takımı kuran ilk takım olmuş. Alıcıoğlugil, 2012 yılında katıldıkları ilk şampiyonlar liginde Avrupa üçüncü olduklarını anlatıyor ancak Türkiye’de bu konuyla ilgili hiç uluslararası bir organizasyonun olmadığından bahsediyor. “Oysa plaj futbolu görsel olarak da çok zevkli bir oyun. Artistik hareketler sıkça yapılıyor, güzel müzik var, dansçılar var ve tribünler de hep canlı” diye anlatıyor Alıcıoğlugil.
2015 yılında dünyanın ilk üniversiteler arası plaj futbol organizasyonunu düzenleyen Alıcıoğlugil, aynı zamanda FIFA ile yaptığı anlaşma kapsamında üç yıldır devam eden kulüpler bazında Uluslararası Plaj Futbol Şampiyonası’nı da düzenlemiş. Bu turnuvalar kapsamında üç yıl boyunca sekiz farklı ülke takımı ile toplamda binden fazla yabancı sporcu ve spor insanını Türkiye’ye getiren Alıcıoğlu, organizasyonlarının Acun Ilıcalı tarafından da desteklendiğini ancak yeteri kadar büyük isimlerden destek alamadıklarını anlatıyor. “Başta sponsor bulmaya da çok zorlanıyorduk ama en azından şimdi firmalar biraz daha sıcak bakıyor; 2014’te eş dost sponsor oluyordu, artık Acun beyin adını duyan kendiliğinden geliyor.”
Plaj futbolu adını da fazlasıyla belli ettiği gibi yaz sezonuna fazlasıyla bağlı bir spor. Elbette yılın yalnızca bir dönemi yapılabilen bir sporun gelişmesi de zor ve uzun soluklu oluyor. Ancak Alıcıoğlugil bunun önüne geçmek için Beach Arena adı altında Kültür Üniversitesi ile bir işbirliği yaparak İstanbul Yenibosna’da kapalı bir plaj sahası yapımına başlamış. Saha yalnızca plaj futboluyla da kısıtlı kalmayacak ve plajda yapılan voleybol, hentbol gibi diğer tüm sporlara ve sakatlığını iyileştirme sürecinde plaj egzersizi yapmak isteyen tüm sporculara da açık olacak. Sahanın yılın her döneminde açık olacak diye anlatıyor Alıcıoğlugil ve Vodafone, Adidas ve Nike gibi firmalarla sahanın sponsorluk anlaşmaları üzerine de konuştuklarını ekliyor.
FIFA, plajı olmayan ülkelere bile plaj futbolu takımı kurmayı zorunlu hale getirmiş ve pek çok ülkede bu sporun çalışmaları Alıcıoğlugil’in kuracağı saha gibi alanlarda yapılıyormuş. Türkiye’de ise plaj futbolu ile ilgili farkındalık yeterince fazla olmadığı için bu alanda sayılabilecek yalnızca milli plaj futbolu takımı bulunuyor. Düğer ülkelerde milli takımların ülke kulüplerini plaj futbolu takımı kurmaya, yeni oyuncular yetiştirmeye zorladığını söyleyen Alıcıoğlugil, Barcelona FC gibi büyük kulüplerin tesislerinde plaj futbolu sahası bulundurduğunu ve özellikle sakatlık geçiren oyuncuların burada idman yaparak iyileşme sürecini hızlandırdığını da anlatıyor.
Elbette Türkiye’nin içinden geçtiği sallantılı durum da zaten zor şartlar altında yer edinmeye çalışan plaj sporlarını fazlasıyla etkilemiş. Uluslararası müsabakaların sayısını arttırmak isteseler de yaşanan gelişmelerden ötürü pek çok takımın ülkeye gelmeye çekindiğini anlatıyor Alıcıoğlugil. Atatürk Havalimanında gerçekleşen saldırı ve darbe girişimi gibi özellikle plaj sporlarının hareketli olduğu yaz sezonuna denk gelen olaylar, turnuvaların gerçekleşmesinin önüne büyük bir engel koymuş olsa da, Alıcıoğlugil bir şekilde bunları aştıklarını anlatıyor.
Selman Alıcıoğlugil plaj futbolu ve beraberinde diğer plaj sporlarını Türkiye’de yaygınlaştırmak istediğini ancak beklediğini hiçbir zaman alamadığını ve insanlara bu işi satmakta zorlandığını söyleyen bir isim. Bilinirliği az olan bu sporların büyük başarılarının bile yeterince duyurulamadığını anlatan Alıcıoğlugil, üst kademelerdeki insanların bakışlarının zayıf olmasından ve işi “mecburiyetten” yapmalarından şikayetçi. “Belli başlı sponsorlarımız da olmasaydı gerçekten çok zorlanırdık” diyor Alıcıoğlugil ve ekliyor: “Belki de bu tarz sporlar ülkede tamamen bitebilirdi.”
Batuhan Kurnaz
Sözün Özü: Plaj sporları Türkiye’de yeterli ilgiyi göremiyor ve tanıtılmadığı için zor gelişiyor; ancak İstanbul’da yapılan yeni tesis ile değişimin ilk adımı atılmış olabilir.
kaynak: bloomberg businessweek
